Geçtiğimiz hafta, Güneş’te meydana gelen yoğun aktiviteler sonucu en az yedi koronal kütle atımı gözlemlendi. Bu olaylar, Güneş’in manyetik alanındaki değişiklikler sonucu milyarlarca ton koronal materyalin uzayın derinliklerine fırlatılmasına neden oldu. Bu tür patlamalar genellikle Güneş lekelerinin yoğun olduğu bölgelerde gerçekleşir ve sıklıkla güneş patlamalarıyla birlikte ortaya çıkar. Bu patlamalar, Güneş’in 11 yıllık aktivite döngüsünün zirvesine yaklaştığımız bu dönemlerde daha sık yaşanır. Güçlü CME olayları genellikle Güneş’in Dünya’dan uzak yüzeyinde meydana geldiği için nadiren etkilerini hissederiz. Ancak 7-9 Mayıs tarihleri arasında, Dünya’ya dönük teleskoplar, Güneş’in bu aktif bölgesinde peş peşe meydana gelen güçlü CME ve güneş patlamalarını kaydetti.
GORA fimi gerçeğe dönüşüyor, işte güneşte yaşanan patlamalar ve dahası
Ülkemizde oldukça popüler olan gora filmindeki bir replik gerçeğe dönüşüyor olabilir. ‘’Komutan Logar bir cisim yaklaşıyor efendim.’’ Güneş’in bünyesinde meydana gelen bu patlamalar sonucu fırlatılan materyallerin Dünya ile çarpışma rotasında olduğu belirlendi. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA), bu hafta başlarında gerçekleşen bu olaylar sonrasında ciddi bir jeomanyetik fırtına uyarısı yayınladı. 10 Mayıs Cuma günü Dünya’ya ulaşması beklenen bu materyaller, Kuzey Amerika’nın geniş kesimlerinde renkli auroralara neden olabilir. Bu görsel şölen, Alabama ve Kuzey California gibi güney bölgelerinden bile gözlemlenebilir. Ayrıca, bu solar fırtına, yörüngedeki uydular ve Dünya’daki iletişim sistemleri üzerindeki olası etkileri nedeniyle ilgili altyapı operatörleri uyarıldı ve önlemler alınması sağlandı.
Bu tür olaylar insan hayatı için bir tehdit oluşturmasa da, yüksek enerjili parçacıkların Dünya’nın manyetosferi ile etkileşime girmesi, elektrik şebekeleri ve GPS navigasyon sistemleri gibi kritik sistemleri etkileyebilir. Bu nedenle, altyapı operatörleri bu potansiyel risklere karşı bilgilendirildi ve mümkün olan yerlerde güvenlik önlemleri alındı. Gelecek güncellemeler için NOAA‘nın Uzay Hava Tahmin Merkezi’nin web sitesini ve NASA‘nın sosyal medya hesaplarını takip etmek faydalı olacaktır. Bu büyüleyici doğa olayının keyfini çıkarırken, olası teknolojik aksaklıklara karşı da hazırlıklı olmak önem taşıyor.