Fatih Terim, her zamanki gibi “iki dirhem bir çekirdek” Panathinaikos’un gönderdiği özel uçağa binmeden önce vatan toprağında son adımlarını atarken “Söyleyecek çok şeyimiz olacak, şimdi değil ama” dedi…
Ne zaman?.. Sezon sonunda mı?
Terim’in bu “anlamlı” mesajı Yunan medyasında 13 yılın ardından Panathinaikos’un erken şampiyonluk müjdesi olarak değerlendirilebilir.
Onlar “Terim dereyi görmeden paçaları sıvamak istemese de yüksek özgüveni ve derin bilgisi ile gelecekten o kadar emin ki…” şeklinde nabız yükselten yorumlar yapabilir.
Ama buradan bakınca… Fatih Terim’in ağzını açıp bir şeyler söyleme vaadi, hocayı sinir eden “Fatih Terim Fonu” kod adındaki saadet zinciri yöntemli dolandırıcılık eylemi hakkında bildiklerini açıklama ihtimalidir. Parayı indiren, parayı kaptıran fark etmeden fiilen uygulanan sessizlik yasası “omerta” bitecek müjdesidir.
Böyle dolandırıcılık vakası görülmemiştir; sanık ortada, mağdurlar mahcup. Hani ayıp olmasa dava bile açmayacaklar.
Kusura bakma hocam, bu bir “eleştiri” değil “durum tespiti”… Yunanistan’ı bilemem ama burada -maalesef- adın anıldığında, kimsenin aklına başka bir mesele gelmiyor epey zamandır.
Çünkü ortada pek çok bilinmezlik var ve merak sadece kedileri öldürür, insanları canlandırır, mıknatıslar.
Dizilmiş domino taşlarına fiske atmaktır merak… İcat ve keşifleri tetiklediği gibi kötü alışkanlıklara da alan açar. Söylentileri köpürtür.
Giderilmezse uydurma ile gerçeği ayırt edilemeyecek hale getirir. Algıları bozar.
Terim’in Panathinaikos’a altı aylık sözleşme teklif etmesini, ancak kulübün ısrarı ile 1,5 yıllık anlaşma yapılmasını Hoca’nın “acil” hava değişimi gereksinimine bağlıyorlar mesela.
Gerçekten, Fatih Terim apar topar sezon tamamlama hocası mı, dünya markası mı? Normalde, bir kulüp çıkıp “bize sezonun ikinci yarısını bitirt” dese, kapıdan kovar Fatih Hoca. Neden kendisi yarım sezon istedi?
Yanıt veriyorlar; “Seçil Erzan davasında uzakta olmak için”!
Yapmayın yahu! Hoca mağdur olduğunu söylüyor… Dolandırıcılık tezgahına adı konmuş, gıyabında kullanılmış. Para vermişse bile evlat gibi gördüğü banka müdiresine destek olmak için kısa metraj bir alışverişmiş. Yok olan üç milyon doları varmış bir yandan.
İtiraz ediyorlar; “hadi oradan”!..
“O para olsa olsa tefeci faizi ranttan eksik kalandır. Ne malum kendine çok yakın olanların faizlerini kurtarması için, daha az yakın gördüklerini, mesela Arda’yı, Emre’yi olaya dahil etmeye göz yummadığı. Parayı tahsil etme olasılığı Terim sayesinde canlı. Onun için susuyor onlar da.”
Kim mi bu dedikoducular…
Sokak hocam sokak!
Memlekette ağzı olan konuşuyor, böyle sürüp gidiyor bilginin yerini alan tahminler.
Konuşmazsan konuşurlar hocam.
Sınır dışında şampiyonluğa aday takımın başında, başını kaşıyacak vaktin olmasa da… Avukatların adını ananı mahkeme mahkeme süründürüp görece sükuneti sağlasa da… Gücün, çevren ve kariyerin seni bu sevimsiz olaydan soyutlayabilse de…
Sokağı, tribünü var bu işin hocam. Hem de her ülkede!
Yerkürenin neresinde sahaya çıkarsan çık, rakip tribünlerin senin yumuşak karnını kaşımaktan çekineceğinin garantisi var mı?
Yunanistan’da yeri göğü oynattın. Müthiş Türk’ten müthiş başarılar bekliyorlar doğal olarak.
Mümkün(dü) tabi!
Memlekette balık hafızamıza emanet ederek bıraktığın, kod ismi ismin olan sazan sarmalı teknikli Ponzi sistemi ile ilintin olmadığını, şayet varsa adının mağdurlarla birlikte anılması gerektiğini makul ve mantıklı bir şekilde açıklayıp kamuoyunun kalbindeki şüpheleri silip gitseydin tabi.
Yine de başarılar.
Terim gitti ‘omerta’ kaldı
